SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Sine Haber

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Magazin » Oyuncu ve model Şebnem Schaefer, Almanya ve Türkiye’de yaşadığı ötekileştirmeyi anlattı:

Oyuncu ve model Şebnem Schaefer, Almanya ve Türkiye’de yaşadığı ötekileştirmeyi anlattı:

Yayınlanma:
Oyuncu ve model Şebnem Schaefer, Almanya ve Türkiye’de yaşadığı ötekileştirmeyi anlattı:

Annesi Türk, babası Alman olan oyuncu, model ve sunucu Şebnem Schaefer, iki ülkede de çok kültürlü olmanın zorluklarını yaşadığını ve zaman zaman ötekileştirildiğini belirterek, “Almanya’da Türk olduğumu hatırladım. Burada da Alman olduğumu hatırlattılar.” dedi.

Schaefer, 28 Mart’ta vizyona girecek, akran zorbalığı, ayrımcılık gibi kavramları, aile ilişkileri ve okul hayatı üzerinden anlatan “Bağlantı Hatası” filminde anne rolüyle izleyicilerin karşısına çıkacak.

Film çekim sürecinde eğitim ve meslek hayatında yaşadıklarıyla tekrar yüzleşen Schaefer, Almanya ve Türkiye’de geçen yaşamındaki zorlukları AA muhabirine anlattı.

“Almanya’da hep Türklüğümle övünüyordum”

Schaefer, çocukluk ve gençlik yıllarında kimlik ve aidiyet karmaşası yaşadığını belirterek, “İlk zamanlarda hep ‘Alman mıyım, Türk müyüm?’ diyordum. Türk müzikleri dinliyorum ama Almanya’da yaşıyorum. Arkadaşlarım, etrafım Almandı ama bir tane Türk gelmişti 2. sınıfta. Onunla devamlı görüşmeye başladım. Annem de diyor ki, Almanlarla niye konuşmuyorsun o kadar, görüşmüyorsun.” ifadelerini kullandı.

Farklı tercihlerinin çevresindeki bazı kişiler tarafından kolay kabullenilemediğini dile getiren Schaefer, bu dönemde zorlandığını söyledi.

Gençlik yıllarından itibaren Türkiye’ye daha sık gelmeye başladığını belirten Schaefer, şöyle konuştu:

“Almanya’da çok Türk müziği dinliyordum, Alman müziği tarzında hiç dinlemiyordum ama biraz soyutluyordum kendimi. Bana da o farklılığı hissettirdiler. Türkiye’ye modellik, sunuculuk, oyunculuk yapmaya geliyordum. Bu sefer de iyice dışladılar beni. Ama aslında Türk olduğumdan değil çünkü orada Jennifer Schaefer yani diğer ismimi kullanıyordum. Ama Türklüğümle övünüyordum. O yüzden bir şekilde konuyu açarak ‘Ben aslında yarı Türk’üm.’ falan diyordum.”

“Annem 10 Kasım’da siren sesi dinletirdi”

Schaefer, Türkiye’ye geldikten sonra farklı bir ötekileştirmeyle karşı karşıya kaldığını anlatarak, “Almanya’da Türk olduğumu hatırladım. Burada da Alman olduğumu hatırlattılar. Hani ne kadar ‘Türk’üm, Türk’üm.’ desem de ‘Sen işte Almanya’dan geliyorsun bir disiplin var’, ‘Sen Almanya’dan geliyorsun şöylesin’, ‘Sen işte Almancısın.’ diyenler var. Dedim ki ‘Ben yarı Almancıyım.’ Çünkü babam Alman, annem Türk. Bu Almancı kelimesini sevmiyorum açıkçası.” dedi.

Annesinin kimlik inşasında önemli yeri olduğunu vurgulayan Schaefer, “Annem 10 Kasım’da saat 09.05’te bizi bir şekilde arardı. Bana da ablama da siren seslerini telefondan dinletirdi. O anda neredeysek ayağa kalkardık. Trende vesaire çaktırmadan gidip ayağa kalkardık. Annem de diyor ki, ‘Ben mi sizi çok milliyetçi büyüttüm acaba?’ Annem aslında Türk kültürünü unutmayalım diye yaptı. Türkçeyi o öğretti bana. Bu sefer de çok fazla Türkleştim. ‘Ben Türk’üm, Türk’üm, Türk’üm.’ diyerek.” şeklinde konuştu.

“İki kültürün de kendine has güzel tarafları var”

Schaefer, filmin kendisine Almanya’da yaşadığı zorbalıkları hatırlattığını belirterek, şunları kaydetti:

“Benim bir arkadaşım var, Türk olan arkadaşım, ona yapıyorlardı. Hatta onunla Türkçe konuşurken bir ara, ‘Burada Almanca konuşulacak.’ filan diye anneme demişler. İşte ‘Burada Türkçe konuşulmayacak, Almanca konuşulacak.’ diye. Öyle şeylerle karşılaşıyorsunuz. Ama beni Alman olarak gördükleri için ben direkt temas etmiyordum. Beni Alman olarak kabul ediyorlardı.”

İki kültürün de kendine has güzel tarafları olduğunu dile getiren Schaefer, “Türklerin de Almanların da iyi taraflarını alıp, dedim ki ‘Aslında bu bir zenginliktir.’ Onu zenginlik olarak kabul ettim ve şimdi artık bir kültür zenginliğiyle Türkiye’de yaşıyorum. Severek burada yaşıyorum. Almanya’yı da seviyorum Türkiye’yi de seviyorum. İki ülkeyi de seviyorum diyebilirim ama yine de sonuçta Türkiye’yi seçtim.” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler

Sanatçı Ayşegül Aldinç, “Yıllar Sonra: Hümeyra” albümünde “Dilber” eserini yorumladı
Magazin
7 Mart 2025
Sanatçı Ayşegül Aldinç, “Yıllar Sonra: Hümeyra” albümünde “Dilber” eserini yorumladı

Şarkıcı, söz yazarı, besteci ve oyuncu Hümeyra’nın unutulmaz şarkıları, farklı sanatçıların yorumuyla “Yıllar Sonra: Hümeyra” albümünde yayınlanıyor. Ayşegül Aldinç’in yorumladığı, albümün üçüncü teklisi “Dilber”, bugün müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Karacaoğlan’ın sözlerini yazdığı eserin bestesi Hümeyra’ya ait. Müzik kariyerine 1960’larda başlayan Hümeyra, eserlerinde farklı kültürleri Anadolu ile harmanlarken, zamanın ötesindeki şarkılarıyla Türk müziğindeki önemli isimlerinden biri haline […]

Şarkıcı Metin Işık ile oğlunun yargılandığı davada olay yerinde keşif
Magazin
21 Şubat 2025
Şarkıcı Metin Işık ile oğlunun yargılandığı davada olay yerinde keşif

KAYSERİ’de 5 kişinin yaralandığı kavgaya ilişkin davada tutuklu sanık Mustafa Işık’a 42,5 yıl, babası şarkıcı Metin Işık’a 4 yıl hapis ile annesi Gülbahar Işık’a verilen beraat kararı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozuldu. Bozma kararı sonrası yerel mahkeme kararı ile silahlı kavganın yaşandığı olay yerinde keşif yapıldı.   Olay, 15 Ağustos […]

Sakarya’da unutulmaz Barış Manço ve Cem Karaca gecesi
Magazin
19 Şubat 2025
Sakarya’da unutulmaz Barış Manço ve Cem Karaca gecesi

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Şubat Kültür Takvimi, Türkiye’de müziğin efsaneleri Barış Manço ve Karaca’nın anısına düzenlenen unutulmaz bir konserle devam etti. “Efsaneler Konseri-1” gecesinde Anadolu Rock Müziği’nin yapı taşı olan isimlerin ölümsüz şarkıları hep bir ağızdan söylendi. Efsanelerin mirasının yaşatıldığı geceye ilgi ise çok yüksek oldu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Şubat Kültür Takvimi, “Efsaneler Konseri-1” […]

Nijeryalı ünlü müzisyen Dr. Alban İstanbul’a geldi: Lahmacun ve çiğ köfteyle karşılandı
Magazin
13 Şubat 2025
Nijeryalı ünlü müzisyen Dr. Alban İstanbul’a geldi: Lahmacun ve çiğ köfteyle karşılandı

Nijeryalı ünlü müzisyen Dr. Alban, Yazar Kıvılcım Kalay ile ortak bir proje için Türkiye’ye geldi. İstanbul’da Çiğ köfte ve lahmacunla karşılanan sanatçı yeni projelerinin son aşamada olduğunu belirtti. 23 yaşında diş hekimliği eğitimi aldığı dönemde maddi imkansızlıklar nedeniyle müziğe yönelen Dr. Alban, kısa sürede uluslararası alanda büyük bir başarı elde etti. Nijerya asıllı dünyaca ünlü […]