Bülent Ersoy'un müzisyenleri tutuklandı. Müzisyenler sahte PCR testi hazırlayan Kıbrıs Nuhun Gemisi Otel'e ve Diva'ya ateş püskürdü.

Bülent Ersoy'un müzisyenleri tutuklandı. Müzisyenler sahte PCR testi hazırlayan Kıbrıs Nuhun Gemisi Otel'e ve Diva'ya ateş püskürdü.

Kıbrıs'taki Bülent Ersoy'un sahte Koronavirüs testi uygulanan müzsiyeler olayında tutuklanan müzisyenler oldu!  

Gündem olan olayda tutuklananlar sadece müzisyenler oldu. Müzisyenler Bülent Ersoy ve Otel yönetimine ateş püskürdü.

Bülent Ersoy'un Kuzey Kıbrıs'ta vereceği konser öncesinde divanın orkestra ekibinin PCR testi sahte çıkmış ve ekip Ercan Havalimanı'ndan çıkışlarına izin verilmemişti.

Olayda müzisyenlere sahte belgeleri düzenleyen Kuzey Kıbrıs vatandaşı otel yöneticileri, hastane yetkilisi ve doktorlar serbest bırakılmıştı. Ancak Türk vatandaşı 21 müzisyenler bir aydır gözetimdeydi. 

Ve Tutuklama Gerçekleşti! 

Bülent Ersoy'un sahte PCR testi düzenlenen orkestra ekibi tutuklandı. 21 müzisyen tutuklandı. Tutuklanan müzisyenler otel yönetimine ve Bülent Ersoy'a ateş püskürdü.

BÜLENT ERSOY TÜM SERVETİMİ VERECEĞİM DEMİŞTİ

Bülent Ersoy olayla ilgili sosyal medya hesabından şu açıklamaları yapmışıt;

Müge Anlı görümcesi ile verdiği pozla dikkat çekti! Müge Anlı görümcesi ile verdiği pozla dikkat çekti!

"Hayatım boyunca adaletsizliğe hiç prim vermedim. Kendim de iki kez hapse girdim. Kimselerden de yardım dilenmedim, istemedim çünkü o suçları işlemiştim, cezasını da çekmekle mükelleftim. Bu konu ile ilgili bugüne kadar 21 arkadaşım ve dostuma mahkemelerinde ters bir reaksiyon oluşmasın adına herhangi bir şekilde zarar gelmesin diye evet, sustum. Onlara sadece telefon ile müteaddis kereler bağlanarak hepsini bir odaya toplayıp, kendileri ile konuşarak gerek maddi gerek manevi ilgimi, alakamı, sevgimi, bağlılığımı kendilerine hep hissettirmeye çalıştım.

Ailelerine maddeten yardım ettim. Bir saz arkadaşımın hamile eşini yatırdığım çok ünlü bir hastanede doğumunu yaptırttım. Hatta ve hatta kendileri de teveccüh buyurup yeni doğan evlatlarının ismini Bülent koymuş. Ben bütün bunları yaparken yardımlarımı şova dönüştürmeden, sağ elin verdiğini sol el görmemeli, bilmemeli terbiyesi içerisinde hareket ettim. Bu hayatım boyunca da böyle oldu. Zira ben yaptıklarımı şova dönüştürmem, dönüştürmedim de.

Ben naçizane şovlarımı sadece ve sadece sahnelerimde icra ettim ve ederim. Yani kısacası elimin erdiği, gücümün yettiğince arkadaşlarımın hep yanlarında oldum ve olacağım da.. Arkadaşlarımın mahkemelerinde bugüne kadar ters bir oluşum hasıl olmasın diye.. Ki bu şekilde uyarılmıştım, sustum ama artık bugün ki o kelepçeli elleri gördükten sonra hak aramak nasıl oluyormuş göreceğiz, görüşeceğiz.

Aslında ben de bu konudan maddi ve manevi şahsım olarak son derece zarar ve ziyanını yaşadım ve yaşıyorum da... Ekibimin olmayışı nedeniyle tüm alınmış işlemi iptal etmek zorunda kaldım. Manevi acı ve ziyana gelince onun zaten karşılığı yok. Türkiye’nin en iyi avukatlarını görevlendirdim. O adı geçen otelin genel müdürü Süleyman beyefendi, o hastanenin doktoru ve o koskoca hastanenin yargılanmaları için gereken hukuki savaşı tüm servetim pahasına vereceğim.

Ayrıca bu savaşım sadece Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hudutları içinde kalmayacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de bu hakkımın ve haklarımızın son nefesime kadar mücadelesini vereceğim."