Atatürk sinemaya verdiği önemi en çok ‘Sinema öyle bir keşiftir ki, bir gün gelecek barutun, elektriğin ve kıtaların keşfinden çok, dünya medeniyetinin veçhesini değiştireceği görülecektir. Sinema, dünyanın en uzak köşelerinde oturan insanların birbirlerini sevmelerini, tanımalarını temin edecektir. Sinema, insanlar arasındaki görüş, düşünüş farklarını silecek, insanlık idealinin tahakkukuna en büyük yardımı yapacaktır. Sinemaya layık olduğu ehemmiyeti vermeliyiz” sözleri ile belirtmiş ve anlatmıştır.
Peki 1934’de Uzkınay’ın Kurtuluş savaşını anlattığı filmi ‘Zafer Yollarında’ filmini izleyen Atatürk’ün filmi yeterli görmeyip çalışmalara devam edilmesini istemesi üzerine filmde kendisinin yer aldığı bölümlerde hareketli görüntünün olmamasından dolayı filmin tamamlanamadığı kendisine söylenince “Ben hayattayım… Millî Mücadele’ye ait bütün evrakım, kılıcım, çizmem hâlihazırda mevcut olduğuna göre çağırdığınız anda bana düşen vazife ve görevi yapmadım mı? Böyle bir teklif karşısında kalsam memnuniyetle kabul eder, bir artist gibi filmde rol alır, hatıraları canlandırırdım. Bu, millî bir vazifedir. Çünkü Türk gençliğine bu mücadelenin nasıl kazanıldığını canlı olarak ispat etmek, hatıra bırakmak, ancak bu filmle mümkün olacaktır.” Diyerek tepki verdiğini biliyor muydunuz?
Peki Atatürk’ün bizzat desteği ve takibi sayesinde ilk kez Müslüman Türk kadınları’nın Kurtuluş Savaşı’nı anlatan ‘Ateşten Gömlek’ (1923) ve ‘Ankara Postası’ (1928) filmlerinde rol aldıklarını biliyor muydunuz? ‘Bir Millet Uyanıyor’ (1932) filmi ise biliniyor ki Kurtuluş Savaşı’nın sayılı eserleri arasında. Kadınlar ilk defa bu filmi kadın-erkek bir arada onun başlattığı adımla, birlikte film seyretmeye başlamışlar.
Son olarak Atatürk’ün bizzat sinema çekim deneyimi olduğunu biliyor musunuz? Okuyun o halde;
Yönetmen Cezmi Ar 1930’larda başrolünde Mustafa Kemal’in olduğu bir film çekiyor. Yönetmen Cezmi Ar Mustafa Kemal’e çekimler sırasında hiç bir şey söyleyemiyor fakat oyunculara gayet rahat hiddetle bağırıyor. Bunun üzerine Atatürk Cezmi Ar’a “Gel Cezmi gel, burada başkomutan sensin. Ben bu işi bilmem. Önemli olan işin iyi çıkması. Bana da aynı şiddet ve hiddetle bağıracaksın.” Der.
Cezmi Ar’ın hayatının son günlerinde “Ben bir daha asla öyle bir oyuncuyla çalışmadım.” Dediği biliniyor.
Bu film ile ilgili yazılı kaynaklar dışında anlatılan ve duyduğumuzda çok güldüğümüz Ertuğrul Muhsin’in ve Nazım Hikmeti’in film stüdyosunda ilk kopyayı izleyenlerden olup eleştiri yaparken, Gazi’nin çekim sırasında gürültü yapıp ses çıkartan bahçıvanına ve bir kaç kişiye sinirle söylendiği seslerin kayıtta kulaklarına gelmesi ile birlikte “eyvah duydu bize bağırıyor” deyip donakaldıkları bir hikaye de anlatılır.
Atatürk İle ilgili Atatürk’ün konu edindiği filmleri merak ediyorsanız;
Sarı Zeybek – 1993
Kurtuluş – 1994
Cumhuriyet – 1998
Mustafa-2008
Veda – 2010
Dersimiz Atatürk – 2010
Çanakkale 1915 – 2012